İspanyolca içindeki quitar ne anlama geliyor?
İspanyolca'deki quitar kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte quitar'ün İspanyolca'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
İspanyolca içindeki quitar kelimesi çıkarmak, açmak, çıkarmak, ortadan kaldırmak, çıkarmak, silmek, temizlemek, hızla çekmek, üzerinden almak, ovarak çıkarmak, el koymak, silmek, soyup çıkarmak, soyup çıkarmak, birer birer çıkarmak, azaltmak, hafifletmek, temizlemek/silmek, silkelemek, temizlemek, çıkarmak, alma, alıp götürme, kaldırmak, çözmek/açmak, çıkarmak, yerinden çıkarmak/oynatmak, mandalını açmak, (metinden, vb.) çıkarmak, kurtarmak, çıkarmak, bastırmak, temizlemek, çıkarıp atmak, koparmak, ovarak çıkarmak, (eski para, vb.) tedavülden kaldırmak, indirmek, elinden almak/çekip almak, -den kurtarmak, gidermek, çıkarıp atmak, kaldırmak, yürürlükten kaldırmak, çıkarmak, çıkarmak, çıkarmak, soymak, giysilerini çıkarmak, elbiselerini çıkarmak, azımsamak, seçimi kaldırmak, aşağılamak, kaymağını almak, ambalajını açmak/çıkarmak, körletmek, körleştirmek, kardan temizlemek, toplamak, soymak, derisini yüzmek, soymak, yoksun bırakmak, görevden almak, menteşelerini sökmek, menteşelerini çıkarmak, tozunu almak, soyup çıkarmak, kapmak, havada kapmak, izleme araçlarının kaldırılması, dolandırarak almak, kar temizlemek, sarsmak, kabuğunu ayıklamak, kestirip atmak, kazımak, soymak, çıkarmak, çıkarmak, ot yolma, etkisini azaltmak, başkasının eşini/sevgilisini ayartmak, dolandırmak, aldatmak, çapak almak anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
quitar kelimesinin anlamı
çıkarmakverbo pronominal (giysi, vb.) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Ella se quitó la ropa antes de entrar en la ducha. |
açmak
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
çıkarmak(leke, vb.) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Después de que los limpiadores sacaran la mancha de vino, el sofá parecía como nuevo. |
ortadan kaldırmak
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Necesitamos eliminar este paso del proceso para hacerlo más sencillo. İşlemi kolaylaştırmak için bu basamağı ortadan kaldırmamız gereklidir. |
çıkarmak
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Esta es una revista para toda la familia, por lo que nuestros editores eliminan todo lenguaje ofensivo. |
silmek, temizlemek(makyaj, vb.) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Phoebe se sacó el maquillaje con aceites naturales. |
hızla çekmek(elini, vb.) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Sally apartó la mano cuando Josh intento cogérsela. |
üzerinden almak(ropa) (giysi) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) ¿Le puedo quitar la chamarra? |
ovarak çıkarmakverbo transitivo (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Con una esponja mojada, pudieron quitar el graffiti. |
el koymak
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Si le quitas las pistolas a la gente, no te podrán matar. |
silmek(göz yaşı, vb.) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) James se quitó las lágrimas y empezó a sonreír. |
soyup çıkarmak
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Tendremos que usar el chorro de arena para quitar toda la pintura. |
soyup çıkarmak(boya, vb.) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
birer birer çıkarmak(giysileri, vb.) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) La stripper se fue quitando la ropa durante el espectáculo. |
azaltmak, hafifletmek(mecazlı) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Tómate la aspirina, te va a quitar el dolor. |
temizlemek/silmekverbo transitivo (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Quité el barro de mis botas. |
silkelemek
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Quitó las migas de su camisa. |
temizlemek
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Las quitanieves tienen que quitar la nieve de las carreteras. Bu işe başlamadan önce tüm risklerin giderilmesi gerekmektedir. |
çıkarmak(leke, vb.) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) El jabón te quitará la tinta de los dedos. |
alma, alıp götürme
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) La extracción del asbesto era cara. |
kaldırmak(yazılım) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) |
çözmek/açmak
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Suelta el freno de mano antes de acelerar. |
çıkarmak, yerinden çıkarmak/oynatmak
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Tony estaba teniendo problemas para sacar un pedazo de maíz de entre sus dientes. |
mandalını açmak(pestillo, cerrojo) (kapı, vb.) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) |
(metinden, vb.) çıkarmak
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Siguiendo un consejo legal, el editor eliminó algunos pasajes del texto. |
kurtarmak, çıkarmak
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Karen no pudo sacar el chicle de su cabello. |
bastırmak
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Un mal profesor apagó el interés de Hillary en la escritura creativa. |
temizlemek
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Doug tuvo que sacar las espinas de su pantalón. |
çıkarıp atmak
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Si quieres vivir por más tiempo, debes dejar el estrés en tu vida. |
koparmak
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) El granjero sacó las flores muertas. |
ovarak çıkarmak(frotando) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Limpió las manchas de barro de sus zapatos. |
(eski para, vb.) tedavülden kaldırmak(cosas viejas) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Laura decidió que era hora de desechar sus zapatos, ya que se estaban desarmando. |
indirmek(el freni, vb.) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Suelta el freno de mano y pon la primera. |
elinden almak/çekip almakverbo transitivo (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Lo sacudió enérgicamente para quitarle la capa de polvo que lo cubría. |
-den kurtarmak, gidermek
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Todavía no pudimos sacarles los piojos a los chicos. |
çıkarıp atmakverbo transitivo (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
kaldırmak
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) El museo local sacó la entrada, ahora es gratis ingresar. |
yürürlükten kaldırmakverbo transitivo (ley, norma, castigo, veto) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) California levantó su prohibición sobre el matrimonio homosexual en 2008. |
çıkarmak
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Ella quitó la sartén del horno. |
çıkarmak
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) La empresa de limpieza quitó toda la basura de la casa. Temizlikçiler evdeki bütün çöpleri dışarı çıkardı. |
çıkarmak(leke, vb.) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Puedes usar vino blanco para sacar las manchas de vino tinto de una alfombra. |
soymak, giysilerini çıkarmak, elbiselerini çıkarmak
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Ya estaba dormida cuando la desvestí y la metí en la cama. |
azımsamak(bir şeyi) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Minimizó la escasez de presupuesto como si no importara. |
seçimi kaldırmak(informática) (bilgisayar, vb.) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Desmarca esta celda y luego calcula el total de todas las otras celdas. |
aşağılamak
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) El político pasa mucho tiempo rebajando las políticas de su rival, pero casi no habla de las propias. |
kaymağını almak(leche) (süt) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) La lechera desnató la leche. |
ambalajını açmak/çıkarmak
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Desembalamos los componentes y nos dimos cuenta de que faltaban algunos. |
körletmek, körleştirmek
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Usar tijeras en papel con frecuencia desafila los bordes. |
kardan temizlemek(con quitanieves) (bir şeyi) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Trajeron las quitanieves de la ciudad para limpiar las calles del pueblo. |
toplamak(masayı) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Serviré la cena y tú recoges cuando acaben de comer. |
soymak(boya) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Antes de volver a pintar necesitamos decapar y lijar. |
derisini yüzmek
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) El cazador despellejó el conejo que había cazado ese día. |
soymak(kabuk, vb.) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Pelé la manzana, le quité el corazón y la corté en cuartos. |
yoksun bırakmak
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
görevden almak
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) |
menteşelerini sökmek, menteşelerini çıkarmak
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) |
tozunu almaklocución verbal (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Tan solo quítale el polvo al coche; no hay tiempo para lavarlo. |
soyup çıkarmaklocución verbal (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Es hora de quitar el empapelado de esas paredes, y volver a pintarlas. |
kapmak, havada kapmaklocución verbal (coloquial, figurado) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) El mismo día que se pusieron a la venta, la gente vino y prácticamente me sacó las entradas de las manos. |
izleme araçlarının kaldırılması
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) El espía empezó inmediatamente a hacer una limpieza de micrófonos en la habitación del hotel. |
dolandırarak almak
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Los estafadores quitaron al millonario toda su fortuna. |
kar temizlemeklocución verbal (kar temizleme makinesi ile) (geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) El granjero usó su tractor para quitar la nieve. |
sarsmak(birisinin otoritesini, vb.) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) ¡Si le digo a los chicos que no pueden hacer algo, no me quites autoridad dejando que lo hagan! |
kabuğunu ayıklamak(maíz) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
kestirip atmak(informal) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) |
kazımak, soymak, çıkarmak
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) A veces raspo la pintura de los muebles viejos y los vuelvo a pintar. Bazen eski mobilyaların cila ve boyasını kazıyıp yeniden boyarım. |
çıkarmak
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Quita esa frase de tu artículo. |
ot yolma
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
etkisini azaltmaklocución verbal (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) El bloqueo del boxeador quitó impacto a la fuerza del golpe de su oponente. |
başkasının eşini/sevgilisini ayartmak(la pareja a alguien) (argo) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Sally le intentó robar el novio a Amber la noche pasada. |
dolandırmak, aldatmak
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) El muchacho me estafó para quitarme veinte billetes verdes. |
çapak almaklocución verbal (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
İspanyolca öğrenelim
Artık quitar'ün İspanyolca içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İspanyolca içinde arayabilirsiniz.
quitar ile ilgili kelimeler
İspanyolca sözcükleri güncellendi
İspanyolca hakkında bilginiz var mı
İspanyolca (español), Castilla olarak da bilinir, Roman dillerinin İber-Romantik grubunun bir dilidir ve bazı kaynaklara göre dünyanın en yaygın 4. dilidir, diğerleri ise onu listeler. en yaygın 2. veya 3. dil olarak. Yaklaşık 352 milyon kişinin ana dilidir ve konuşmacılarını dil olarak eklerken 417 milyon kişi tarafından konuşulmaktadır. alt (1999'da tahmin edilmektedir) İspanyolca ve Portekizce çok benzer gramer ve kelime hazinesi; bu iki dilin benzer kelime dağarcığının sayısı %89'a kadar çıkmaktadır.İspanyolca dünya çapında 20 ülkenin ana dilidir.İspanyolcayı konuşan toplam kişi sayısının 470 ile 500 milyon arasında olduğu tahmin edilmektedir. ana dili konuşanların sayısına göre dünyada en çok konuşulan ikinci dil.