İspanyolca içindeki ejemplo ne anlama geliyor?
İspanyolca'deki ejemplo kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte ejemplo'ün İspanyolca'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
İspanyolca içindeki ejemplo kelimesi örnek, rol model, örnek, ideal örnek, örnek, liderlik, önderlik, örnek, misal, örnek, örnek, misal, tipik örnek/model, ilham kaynağı, örnek, misal, en üstün örnek, örnek, misal, ölçüt, ölçü, örnek, misal, örnek, misal, numune, örnek göstermek, örnek oluşturmak, örnek teşkil etmek, diyelim ki, diyelim, gibi, örneğin, mesela, iyi örnek, tipik bir örnek, örnek oluşturmak, örnek teşkil etmek, örneği olmak, örnek oluşturmak, örnek teşkil etmek, örneği olmak, -i yansıtan, örnek göstermek anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
ejemplo kelimesinin anlamı
örnek
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
rol modelnombre masculino (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Ella es un muy mal ejemplo para las muchachas que la admiran. |
örnek, ideal örnek
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Era considerado un ejemplo para todos los padres, hacía todo lo que un padre debe hacer. İyi bir babadan yapması beklenen her şeyi yaptığı için, diğer tüm babalar için ideal bir örnek olduğu düşünülüyordu. |
örneknombre masculino (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Sigue mi ejemplo y triunfarás. |
liderlik, önderliknombre masculino (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) El equipo entero siguió su ejemplo. Tüm takım, onun liderliği altında birleşti. |
örnek, misal
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Su curso es un paradigma de la enseñanza de historia. |
örnek(de excelencia) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) El alcalde era un modelo de virtud en el pueblo. |
örnek, misal
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Este es un caso de abuso de poder. ⓘEsta oración no es una traducción de la original. Bu örneğe bakarak fikir yürütebilirsiniz. |
tipik örnek/model
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) El traductor le entregó al cliente potencial una muestra de su trabajo. |
ilham kaynağı(mecazlı) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Las palabras del orador fueron un modelo de inspiración para el público. |
örnek, misal
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Este caso sirve como ilustración para mi argumento. |
en üstün örnek(mecazlı) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
örnek, misal(mecazlı) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Las estadísticas criminales son la apostilla de un gobierno débil. |
ölçüt, ölçü
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Deberías usar esto como la referencia estándar para trabajar. |
örnek, misalnombre masculino (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Es un claro caso de interferencia política. Bu açık bir siyasi müdahale örneğidir. |
örnek, misal, numune
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) El tiempo cambiante de hoy es un ejemplo típico del clima costeño. Bugünkü değişken hava, sahil ikliminin tipik bir örneğidir. |
örnek göstermeklocución verbal (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) |
örnek oluşturmak, örnek teşkil etmek
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
diyelim ki, diyelim(coloquial) (zarf: Fiillerin niteliğini belirtir (örnek: "Bu ev daha güzel görünüyordu").) Coge un número, digamos siete, y multiplícalo por cuatro. |
gibi
(edat: Farklı tür ve görevdeki sözcükler ve kavramlar arasında anlam ilişkisi kurmaya yarayan yardımcı sözcüktür (örnek: "İstanbul'a kadar sadece seni görmeye geldim").) ¿Así que quieres un nuevo reto? ¿como cuál? |
örneğin, meselalocución adverbial (zarf: Fiillerin niteliğini belirtir (örnek: "Bu ev daha güzel görünüyordu").) Todavía hay grandes poblaciones de osos en Europa, por ejemplo, en los Balcanes. |
iyi örneknombre masculino (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Como maestra, es importante dar un buen ejemplo. |
tipik bir örnek
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Las películas pueden incentivar a los niños para que lean. La saga de Harry Potter es un buen ejemplo. |
örnek oluşturmak, örnek teşkil etmek, örneği olmak
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Su conducta en la audiencia es un ejemplo de dignidad y paciencia. |
örnek oluşturmak, örnek teşkil etmek
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Espero que esta sesión sea el ejemplo para nuestras próximas reuniones. |
örneği olmak
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Mi marido es la personificación de todo lo que es bueno de ser un hombre. |
-i yansıtan
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
örnek göstermeklocución verbal (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) |
İspanyolca öğrenelim
Artık ejemplo'ün İspanyolca içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İspanyolca içinde arayabilirsiniz.
ejemplo ile ilgili kelimeler
İspanyolca sözcükleri güncellendi
İspanyolca hakkında bilginiz var mı
İspanyolca (español), Castilla olarak da bilinir, Roman dillerinin İber-Romantik grubunun bir dilidir ve bazı kaynaklara göre dünyanın en yaygın 4. dilidir, diğerleri ise onu listeler. en yaygın 2. veya 3. dil olarak. Yaklaşık 352 milyon kişinin ana dilidir ve konuşmacılarını dil olarak eklerken 417 milyon kişi tarafından konuşulmaktadır. alt (1999'da tahmin edilmektedir) İspanyolca ve Portekizce çok benzer gramer ve kelime hazinesi; bu iki dilin benzer kelime dağarcığının sayısı %89'a kadar çıkmaktadır.İspanyolca dünya çapında 20 ülkenin ana dilidir.İspanyolcayı konuşan toplam kişi sayısının 470 ile 500 milyon arasında olduğu tahmin edilmektedir. ana dili konuşanların sayısına göre dünyada en çok konuşulan ikinci dil.