İngilizce içindeki tempered ne anlama geliyor?

İngilizce'deki tempered kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte tempered'ün İngilizce'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.

İngilizce içindeki tempered kelimesi sertleştirilmiş, mizaçlı, ruh hali, sinir, öfke, huysuzluk, hafifletmek, (bir işlemden geçirerek) sertleştirmek, sert hale getirmek, aksi, sakin, iyi huylu, hiddetli, öfkeli, sinirli, çabuk öfkelenen anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.

telaffuz dinle

tempered kelimesinin anlamı

sertleştirilmiş

adjective (iron, steel: strengthened) (demir, çelik)

(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.)
The sword is made of tempered steel.

mizaçlı

suffix (having a specified disposition)

(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.)
Janice is too hot-tempered to be a good team leader.

ruh hali

noun (mood)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
Try to find out what temper the boss is in, before you ask for your pay rise.

sinir, öfke, huysuzluk

noun (ability to get angry)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
Hannah has a temper; it's best not to upset her.

hafifletmek

transitive verb (moderate)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)

(bir işlemden geçirerek) sertleştirmek, sert hale getirmek

transitive verb (harden by a process)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)

aksi

adjective (grumpy)

(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.)
Darla's piano teacher is a bad-tempered old man.

sakin

adjective (mild mannered) (kişi)

(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.)
My father was an even-tempered man who never raised his voice.

iyi huylu

adjective (pleasant personality)

(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.)
Jenny's boss is good-tempered and makes work fun.

hiddetli, öfkeli

adjective (easily angered)

(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.)

sinirli

adjective (easily angered)

(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.)
My mother is quick-tempered, so I always do my chores on time.

çabuk öfkelenen

adjective (easily angered)

(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.)
I can get very short-tempered when things don't go my way.

İngilizce öğrenelim

Artık tempered'ün İngilizce içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İngilizce içinde arayabilirsiniz.

İngilizce hakkında bilginiz var mı

İngilizce, İngiltere'ye göç eden ve 1400 yılı aşkın bir süre içinde gelişen Germen kabilelerinden gelmektedir. İngilizce, Çince ve İspanyolca'dan sonra dünyada en çok konuşulan üçüncü dildir. En çok öğrenilen ikinci dildir. ve yaklaşık 60 egemen ülkenin resmi dilidir.Bu dil, ikinci ve yabancı dil olarak anadili konuşanlardan daha fazla sayıda konuşmacıya sahiptir.İngilizce aynı zamanda Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ve diğer birçok uluslararası kuruluşun ortak resmi dilidir. ve bölgesel organizasyonlar. Günümüzde dünyanın her yerindeki İngilizce konuşanlar nispeten kolaylıkla iletişim kurabiliyor.