İngilizce içindeki playoff ne anlama geliyor?
İngilizce'deki playoff kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte playoff'ün İngilizce'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
İngilizce içindeki playoff kelimesi rövanş maçı, birbirine düşürmek, rövanş maçı yapmak, rövanş maçı anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
playoff kelimesinin anlamı
rövanş maçınoun (sport: tiebreak) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
birbirine düşürmekphrasal verb, transitive, separable (set against: [sth] else) (iki kişiyi/şeyi) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) The capricious girl played off one suitor against the other. |
rövanş maçı yapmakphrasal verb, intransitive (sport: resolve a tied score) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) The two teams will play off for the division title. |
rövanş maçınoun (game or series of games played to break a tie) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) The Lakers didn't make it to the play-offs this year. |
İngilizce öğrenelim
Artık playoff'ün İngilizce içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İngilizce içinde arayabilirsiniz.
playoff ile ilgili kelimeler
İngilizce sözcükleri güncellendi
İngilizce hakkında bilginiz var mı
İngilizce, İngiltere'ye göç eden ve 1400 yılı aşkın bir süre içinde gelişen Germen kabilelerinden gelmektedir. İngilizce, Çince ve İspanyolca'dan sonra dünyada en çok konuşulan üçüncü dildir. En çok öğrenilen ikinci dildir. ve yaklaşık 60 egemen ülkenin resmi dilidir.Bu dil, ikinci ve yabancı dil olarak anadili konuşanlardan daha fazla sayıda konuşmacıya sahiptir.İngilizce aynı zamanda Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ve diğer birçok uluslararası kuruluşun ortak resmi dilidir. ve bölgesel organizasyonlar. Günümüzde dünyanın her yerindeki İngilizce konuşanlar nispeten kolaylıkla iletişim kurabiliyor.