İngilizce içindeki lubricant ne anlama geliyor?
İngilizce'deki lubricant kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte lubricant'ün İngilizce'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
İngilizce içindeki lubricant kelimesi makina yağı, yağlayıcı madde, seks kremi, yağlama, yağlayıcı (madde, vb.), kolaylaştıran şey, kolaylaştırıcı anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
lubricant kelimesinin anlamı
makina yağı, yağlayıcı maddenoun (machine: oil, grease) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) The gears aren't running smoothly; they need a little more lubricant. |
seks kreminoun (sex: lubricating product) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Some women find that using a lubricant can make sex more comfortable. |
yağlama, yağlayıcı (madde, vb.)adjective (substance: that lubricates) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Applying a thin lubricant film will help all of the parts move smoothly. |
kolaylaştıran şey, kolaylaştırıcınoun (figurative ([sth] that eases) (mecazlı) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Happy hour can act as a social lubricant. |
İngilizce öğrenelim
Artık lubricant'ün İngilizce içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İngilizce içinde arayabilirsiniz.
lubricant ile ilgili kelimeler
Eş anlamlılar
İngilizce sözcükleri güncellendi
İngilizce hakkında bilginiz var mı
İngilizce, İngiltere'ye göç eden ve 1400 yılı aşkın bir süre içinde gelişen Germen kabilelerinden gelmektedir. İngilizce, Çince ve İspanyolca'dan sonra dünyada en çok konuşulan üçüncü dildir. En çok öğrenilen ikinci dildir. ve yaklaşık 60 egemen ülkenin resmi dilidir.Bu dil, ikinci ve yabancı dil olarak anadili konuşanlardan daha fazla sayıda konuşmacıya sahiptir.İngilizce aynı zamanda Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ve diğer birçok uluslararası kuruluşun ortak resmi dilidir. ve bölgesel organizasyonlar. Günümüzde dünyanın her yerindeki İngilizce konuşanlar nispeten kolaylıkla iletişim kurabiliyor.