İngilizce içindeki buildup ne anlama geliyor?
İngilizce'deki buildup kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte buildup'ün İngilizce'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
İngilizce içindeki buildup kelimesi birikinti, geliştirmek, geliştirmek, güçlendirmek, kuvvetlendirmek, artmak, yükselmek, birikim, birikme, birikmek, heyecanlı bekleyiş, yavaş yavaş hazırlanmak, inşa etmek anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
buildup kelimesinin anlamı
birikintinoun (accumulation) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) You can use a razor blade to remove the buildup of soot. |
geliştirmekphrasal verb, transitive, separable (figurative (business, etc.: develop) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Johnson gradually built up his business empire. |
geliştirmekphrasal verb, transitive, separable (muscles, physique: develop) (kas, vb.) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Jason does weight training to build up his arm muscles. |
güçlendirmek, kuvvetlendirmekphrasal verb, transitive, separable (figurative (confidence: strengthen) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) The victory will help the team to build up its confidence. |
artmak, yükselmekphrasal verb, intransitive (figurative, informal (feeling: mount) (heyecan, vb.) (geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) Excitement was building up as the runners lined up for the race. |
birikim, birikmenoun (gradual increase) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Lack of exercise leads to a gradual build-up of fat in the body. |
birikmekphrasal verb, intransitive (accumulate) (geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) Traffic is building up around the scene of the crash. |
heyecanlı bekleyişnoun (figurative (gradual approach to high point) (mecazlı) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) I'll be watching the build-up to the big game on the sports channel. |
yavaş yavaş hazırlanmak(figurative (work gradually towards [sth]) (geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) The race was building up to an exciting finish. |
inşa etmek(construct) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) They built up the wall using bricks made from local stone. |
İngilizce öğrenelim
Artık buildup'ün İngilizce içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İngilizce içinde arayabilirsiniz.
buildup ile ilgili kelimeler
Eş anlamlılar
İngilizce sözcükleri güncellendi
İngilizce hakkında bilginiz var mı
İngilizce, İngiltere'ye göç eden ve 1400 yılı aşkın bir süre içinde gelişen Germen kabilelerinden gelmektedir. İngilizce, Çince ve İspanyolca'dan sonra dünyada en çok konuşulan üçüncü dildir. En çok öğrenilen ikinci dildir. ve yaklaşık 60 egemen ülkenin resmi dilidir.Bu dil, ikinci ve yabancı dil olarak anadili konuşanlardan daha fazla sayıda konuşmacıya sahiptir.İngilizce aynı zamanda Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ve diğer birçok uluslararası kuruluşun ortak resmi dilidir. ve bölgesel organizasyonlar. Günümüzde dünyanın her yerindeki İngilizce konuşanlar nispeten kolaylıkla iletişim kurabiliyor.