Fransızca içindeki mouvement ne anlama geliyor?
Fransızca'deki mouvement kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte mouvement'ün Fransızca'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Fransızca içindeki mouvement kelimesi haraket, kımıldanma, hareket, hareket, hareket, bölüm, hamle, hareket, hareket, devinim, popüler amaç/gaye/hedef, sallanma, sallanış, yürüyüş, yürüyüş şekli, gezinim, yöneliş, el/kol/vücut hareketi, el hareketi, okşama, devinirlik, momentum, hücum, hızla geçmek, hızla geçip gitmek, daimi hareket, yukarıya sallama, ağır hareket etmek, yavaş hareket etmek, korkudan sinmek, korkuyla eğilmek/geri çekilmek, (ördek) badi badi yürümek, paytak paytak yürümek, aniden silkinmek/kıpırdamak, ileri atılmak, ileri fırlamak, fışırdamak, fışıldamak, çekilmek, çabucak çıkarmak, ileri gitme, yol alma, saat mekanizması, saat düzeneği, kadın hakları/özgürlüğü hareketi, aniden hareket etmek, hızla geçmek, çok hızlı geçmek, kaykayla kaymak, (araba) hızla gitmek, rüzgâr gibi gitmek, ani çekiş, aniden silkinme/kıpırdama, ileri atılma, ileri fırlama, hamle yapma, gizlice/sinsice hareket etme, motosiklete binmek, yan yan yürümek, ani hareket, mopede binmek, sallamak, kulaç, genlik, fırlamak, topal gibi yürümek, (birşeyi) gizlice yapmak, rotadan çıkma, tıkırdayarak gitmek, su sıçratarak gitmek, at arabasına binmek, gürültüyle ilerlemek, sıvışmak anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
mouvement kelimesinin anlamı
haraket, kımıldanmanom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Il a remarqué du mouvement dans les buissons. Çalıların arasında birtakım haraketler olduğunu farketti. |
hareket(el, kol, baş) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Sans un mot, il a fait un petit mouvement de la tête, l'invitant à se rapprocher. |
hareketnom masculin (Politique, Arts) (siyasi, sanatsal, vb.) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Le mouvement néo-libéral est né en Oklahoma. |
hareketnom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) D'un mouvement rapide, il attrapa le voleur. Ani bir hareketle soyguncuyu bileğinden kavradı. |
bölümnom masculin (musique) (müzik) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Cette symphonie compte trois mouvements. |
hamle
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) La police a essayé d'anticiper le prochain mouvement du criminel. |
hareketnom masculin (horloge, montre) (saat) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
hareket, devinim
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Le mouvement de la machine était stable et régulier. |
popüler amaç/gaye/hedef(mecazlı) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Les réseaux sociaux sont le dernier mouvement que les grandes entreprises du monde suivent. |
sallanma, sallanışnom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
yürüyüş, yürüyüş şeklinom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Dan marchait en faisant des mouvements maladroits à cause de sa blessure. |
gezinim(Mécanique) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
yöneliş(figuré) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Ces dernières années, nous avons assisté à une poussée à droite. |
el/kol/vücut hareketinom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Les grands gestes de Paul quand il parlait étaient parfois un peu effrayants. |
el hareketinom masculin (de la main) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Le geste de la main que le médium fit au-dessus de la table sembla déclencher une étrange série d'événements. |
okşamanom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Nous avons appris de nouveaux gestes (or: mouvements) en cours de massage. |
devinirlik, momentum
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
hücum(Sports) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) L'attaque de l'équipe vers le but a pris ses adversaires par surprise. |
hızla geçmek, hızla geçip gitmek(familier) (geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) |
daimi hareket
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Janet observait le mouvement constant du sable dans le vent. |
yukarıya sallamanom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
ağır hareket etmek, yavaş hareket etmek
(geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) |
korkudan sinmek, korkuyla eğilmek/geri çekilmek(reculer) (geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) J'ai un mouvement de recul à chaque fois qu'elle dit qu'elle va chanter. |
(ördek) badi badi yürümek, paytak paytak yürümekverbe pronominal (canard) (geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) J'adore la façon dont les canards se dandinent quand je leur jette du pain. |
aniden silkinmek/kıpırdamak
(geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) Harry tressaille à chaque fois qu'on s'approche de lui. |
ileri atılmak, ileri fırlamak
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Elle s'est soudain jetée en avant, cherchant à m'étrangler. |
fışırdamak, fışıldamak(bruit aigu : balle,...) (geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) |
çekilmeklocution verbale (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Elle a eu un mouvement de recul quand le chien a aboyé. |
çabucak çıkarmak
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Le policier a sorti son stylo pour me mettre une contravention. |
ileri gitme, yol alma
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
saat mekanizması, saat düzeneğinom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) La partie transparente de la montre permet de voir le mécanisme complexe. |
kadın hakları/özgürlüğü hareketinom masculin (France) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Ma fille veut devenir pape. Qu'est-ce que le MLF va encore inventer ? |
aniden hareket etmek
(geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) |
hızla geçmek, çok hızlı geçmek(objet) (geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) La flèche de l'ennemi a traversé l'air en sifflant. |
kaykayla kaymak
(geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) |
(araba) hızla gitmek, rüzgâr gibi gitmekverbe intransitif (voiture) (geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) Les voitures roulaient à toute vitesse sur la piste. |
ani çekiş
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Paul a dégagé la hache de la buche avec un coup sec et s'est mis au travail. |
aniden silkinme/kıpırdama
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
ileri atılma, ileri fırlama, hamle yapma
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) D'un mouvement brusque en avant, il a saisi l'intrus. |
gizlice/sinsice hareket etme
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Adrian voyait bien qu'il lui faudrait marcher discrètement s'il voulait se rapprocher assez près pour entendre ce qu'ils disaient. |
motosiklete binmek(activité) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
yan yan yürümek
(geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) Ils sont allés jusqu'aux arbres en traversant les herbes hautes en marchant de côté. |
ani hareketnom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Tim jeta la pièce dans la boîte de conserve d'un mouvement rapide du poignet. // Le mouvement rapide de tête que fit Mary Mary était un essai raté pour tenter de dégager ses cheveux de devant ses yeux. |
mopede binmek(activité) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Je faisais de la mobylette ® quand j'étais plus jeune. |
sallamak(Tennis, Base-ball) (raket, vb.) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Le joueur fit un mouvement de balancier avec sa raquette de tennis. Tenis raketini salladı. |
kulaç(Natation) (yüzme) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Le mouvement des bras du nageur était puissant et le propulsait en avant. |
genliknom féminin (Mécanique) (teknik) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
fırlamak
(geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) Le gamin a couru à travers le terrain à toute vitesse pour récupérer le ballon. |
topal gibi yürümek
(geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) Un des moteurs de l'avion est tombé en panne et nous avons volé tant bien que mal jusqu'à la ville la plus proche pour un atterrissage d'urgence. |
(birşeyi) gizlice yapmakadverbe (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Jean a traversé la scène discrètement, sans que personne ne la voie. |
rotadan çıkmalocution verbale (Aéronautique) (uçak) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Après le décollage, l'avion a fait un lacet vers la gauche. |
tıkırdayarak gitmek
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
su sıçratarak gitmek
(geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) |
at arabasına binmek
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Le conducteur se promenait en cabriolet. |
gürültüyle ilerlemeklocution verbale (geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) Les vaches couraient d'un pas lourd dans le champ. |
sıvışmak
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Mark est sorti de la réunion sans bruit, avant la fin. Le voleur avançait sans bruit dans l'allée, rasant les murs. |
Fransızca öğrenelim
Artık mouvement'ün Fransızca içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Fransızca içinde arayabilirsiniz.
mouvement ile ilgili kelimeler
Fransızca sözcükleri güncellendi
Fransızca hakkında bilginiz var mı
Fransızca (le français) bir Roman dilidir. İtalyanca, Portekizce ve İspanyolca gibi, bir zamanlar Roma İmparatorluğu'nda kullanılan popüler Latince'den gelir. Fransızca konuşan bir kişi veya ülke "Francophone" olarak adlandırılabilir. Fransızca 29 ülkede resmi dildir. Fransızca, Avrupa Birliği'nde en çok konuşulan dördüncü ana dildir. Fransızca, İngilizce ve Almanca'dan sonra AB'de üçüncü sırada yer alır ve İngilizce'den sonra en yaygın olarak öğretilen ikinci dildir. Dünyanın Fransızca konuşan nüfusunun çoğunluğu, birinci veya ikinci dil olarak Fransızca konuşabilen 34 ülke ve bölgeden yaklaşık 141 milyon Afrikalı ile Afrika'da yaşıyor. Fransızca, Kanada'da İngilizce'den sonra en çok konuşulan ikinci dildir ve her ikisi de federal düzeyde resmi dildir. 9,5 milyon kişinin veya %29'unun birinci dili ve 2,07 milyon kişinin veya tüm Kanada nüfusunun %6'sının ikinci dilidir. Diğer kıtaların aksine, Fransızcanın Asya'da popülaritesi yoktur. Şu anda, Asya'daki hiçbir ülke Fransızca'yı resmi dil olarak tanımıyor.