Endonezya içindeki berselang-seling ne anlama geliyor?

Endonezya'deki berselang-seling kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte berselang-seling'ün Endonezya'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.

Endonezya içindeki berselang-seling kelimesi başka, öteki, seçenek, değişmek, vekil anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.

telaffuz dinle

berselang-seling kelimesinin anlamı

başka

(alternate)

öteki

(alternate)

seçenek

(alternate)

değişmek

(alternate)

vekil

(alternate)

Daha fazla örneğe bakın

Dengan demikian, bumi yang berputar mulai memiliki malam dan siang yang berselang-seling.
Böylece, dönmekte olan yerkürede birbirini izleyen gündüz ve gece oluştu.
○ Artritis, berselang-seling atau kronis
○ Aralıklı veya kronik artrit
Pemandangan ladang-ladang pertanian berganti menjadi padang rumput yang diselang-selingi pohon kayu putih.
İşlenmiş tarlalardan sonra karşımıza birkaç okaliptüs ağacının bulunduğu düz çimenlik araziler çıktı.
Selama tidur malam yang sehat, tidur REM muncul beberapa kali, berselang-seling dengan tidur non-REM.
Sağlıklı bir gece uykusu boyunca REM uykusu ve REM-dışı uyku defalarca birbirini izler.
Apakah helai daunnya muncul selang-seling pada kedua sisi batang, menghasilkan dua susunan vertikal?
Yapraklar gövdenin sağından ve solundan, iki dikey sıra halinde çıkıyor mu?
Waktu pengambilan dan rute kendaraan diselang-seling.
Zamanları, araçların yollarını farklı tutuyorlar.
Yang lain mendapati selang-seling antara panas dan dingin bersifat meremajakan sehingga lebih suka melakukannya pada siang hari.
Başkaları ise art arda sıcak-soğuk banyo yapmayı canlandırıcı bulduklarından saunaya gündüz gidiyorlar.
Puasa selang-seling -- memberi jarak antara waktu makan -- akan meningkatkan neurogenesis.
Aralıklı yemek yemek -- öğünler arasına zaman boşluğu koymak -- sinir hücresi üremesini arttırıyor.
Periode ini berselang-seling dengan tidur non-REM.
Bu dönüşümlü olarak yerini REM-dışı uykuya bırakıyor.
Benang pakan dimasukkan berselang-seling, ke atas dan ke bawah benang lungsin.
Atkı iplikleri çözgü ipliklerinin altından ve üstünden geçirilir.
Biasanya orang yang mandi melakukan selang-seling antara bersauna panas dan berenang di air danau yang dingin.
Banyo yapan kişiler genellikle sıcak sauna ile soğuk göl suları arasında gidip geliyorlar.
Berikutnya, tambah dan kurangi kecepatan membaca secara berselang-seling hingga suara Saudara sesuai dengan keinginan Saudara.
Sonra, sesinizi istediğiniz gibi yapabilene kadar hızlandırıp yavaşlatın.
Kami melihat pola selang- seling di antara endapan yang terlihat seperti ini -- ada kerikil dan batu besar dan pasir.
Burda irili ufaklı çakıl taşları ve bir parça kum var.
Di dalam cangkang paua, lapisan-lapisan protein dan kalsium yang berselang-seling menumpuk dan menghasilkan kilauan warna layaknya opal.
Paua’nın kabuğundaki üst üste protein ve kalsiyum katmanları, yanardöner renkler yaratır ve opalde olduğu gibi ışığı kırar.
34 Pada batang kaki pelita itu ada empat cawan berbentuk bunga badam, kenop-kenop dan bunga-bunganya berselang-seling.
34 Şamdanın gövdesinde badem çiçeğininkine benzer dört çanak olacak; aralarında tomurcuklarla goncalar bulunacak.
+ 20 Pada batang kaki pelita itu ada empat cawan berbentuk bunga badam, kenop-kenop dan bunga-bunganya berselang-seling.
+ 20 Şamdanın gövdesinde badem çiçeğininkine benzer dört çanak vardı; aralarında tomurcuklarla goncalar bulunuyordu.
Daerah pedesaan sebagian besar terdiri dari hutan pohon kayu putih yang diselang-selingi padang rumput yang terbuka dan datar tempat domba serta ternak merumput.
Kırsal kesimlerin çoğu, üzerinde kuru okaliptüs çalılarının bulunduğu düzlüklerden, koyun ve sığırların otladığı açık çimenlik arazilerden oluşur.
Sang penenun akan membawa puntalan benangnya secara horisontal, melewati kelompok lungsin bagian depan sampai kelompok lungsin bagian belakang secara berselang-seling, ”sehingga menghasilkan kain yang berbentuk silinder,” kata sebuah karya referensi.
Bir kaynağa göre dokumacı “boru şeklinde bir kumaş dokumak” için enlemesine giden atkı ipliğinin bağlı olduğu mekiği, bir ön taraftaki bir arka taraftaki çözgü ipliklerinin arasından geçirirdi.
+ 19 Tiga cawan berbentuk bunga badam ada pada satu cabang, kenop-kenop dan bunga-bunganya berselang-seling; tiga cawan berbentuk bunga badam ada pada cabang yang lain, kenop-kenop dan bunga-bunganya berselang-seling.
+ 19 Üç kolun her birinde badem çiçeğininkine benzer üç çanak vardı ve aralarında birer tomurcukla gonca bulunuyordu; diğer üç kolun da her birinde badem çiçeğininkine benzer üç çanak vardı ve aralarında birer tomurcukla gonca bulunuyordu.
+ 33 Tiga cawan berbentuk bunga badam ada pada satu cabang, kenop-kenop dan bunga-bunganya berselang-seling, dan tiga cawan berbentuk bunga badam pada cabang yang lain, kenop-kenop dan bunga-bunganya berselang-seling.
+ 33 Üç kolun her birinde badem çiçeğininkine benzer üç çanak olacak, aralarında birer tomurcukla gonca bulunacak; diğer üç kolun da her birinde badem çiçeğininkine benzer üç çanak olacak, aralarında birer tomurcukla gonca bulunacak.
Program ibadat pagi yang diselenggarakan pada waktu sarapan oleh tiap-tiap keluarga Betel dan kelompok utusan injil Saksi-Saksi Yehuwa biasanya mencakup pembacaan Alkitab atau Buku Kegiatan terbaru secara singkat, berselang-seling setiap minggunya.
Mukaddes Kitabı okumak üzere günlük bir program izleyerek, Kutsal Yazıları ve Yehova’ya olan hizmetimizi ailemiz ya da arkadaşlarımızla sohbetlerimizin temel konusu durumuna getirerek bunu yapabiliriz.
”Alat yang biasa digunakan adalah sebuah cambuk pendek (flagrum atau flagellum) dengan banyak tali kulit yang berbeda-beda panjangnya yang beberapa di antaranya dijalin, dibubuhi bola-bola besi kecil atau potongan-potongan tulang domba yang tajam secara berselang-seling. . . .
“Genelde kullanılan araç, üzerine aralıklı olarak demir güllecikler ya da koyun kemiklerinin keskin parçaları bağlanmış, çeşitli uzunluklardaki tek parça ya da örgü sırımlar şeklinde kısa bir kamçıydı (flagrum veya flagellum). . . . .
Mungkin bermanfaat untuk menyelingi duduk dengan berdiri atau berjalan-jalan selama beberapa menit pada selang-selang waktu tertentu.
Belli zamanlarda oturmaya ara verip birkaç dakika ayakta durmak ve yürümek yararlı olabilir.

Endonezya öğrenelim

Artık berselang-seling'ün Endonezya içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Endonezya içinde arayabilirsiniz.

Endonezya hakkında bilginiz var mı

Endonezyaca, Endonezya'nın resmi dilidir. Endonezya dili, 1945'te Endonezya'nın bağımsızlık ilanıyla resmen tanımlanmış standart bir Malay dilidir. Malayca ve Endonezyaca hâlâ oldukça benzerdir. Endonezya dünyanın en kalabalık dördüncü ülkesidir. Endonezyalıların çoğunluğu, neredeyse %100'lük bir oranla akıcı Endonezyaca konuşur ve bu da onu dünyanın en yaygın konuşulan dillerinden biri haline getirir.