Taylandlı içindeki ฮอรืโมนแลคโตจีนิค ne anlama geliyor?
Taylandlı'deki ฮอรืโมนแลคโตจีนิค kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte ฮอรืโมนแลคโตจีนิค'ün Taylandlı'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Taylandlı içindeki ฮอรืโมนแลคโตจีนิค kelimesi prolaktin anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
ฮอรืโมนแลคโตจีนิค kelimesinin anlamı
prolaktin(prolactin) |
Daha fazla örneğe bakın
เป็นแค่ไอคอนที่พวกคุณกดคลิก Sadece ikonlardir, onlara tiklarsiniz. |
โซโลมอน ล้มเหลว ใน เรื่อง ที่ สําคัญ ที่ สุด ของ ชีวิต คือ ความ ซื่อ สัตย์ ต่อ พระเจ้า. Yaşamdaki en önemli alanda, yani Tanrı’yla ilişkisi konusunda başarısız oldu ve O’na sadık kalmadı. |
อย่าง ไร ก็ ตาม เนื่อง จาก เมอร์เคเตอร์ ได้ นํา ข้อ คัดค้าน ของ ลูเทอร์ เกี่ยว กับ การ ขาย ใบ ลด โทษ บาป ใน ปี 1517 ไป ใส่ ไว้ ใน หนังสือ เล่ม นี้ โครโนโลเกีย จึง ถูก ใส่ ไว้ ใน ราย ชื่อ หนังสือ ต้อง ห้าม ของ คริสตจักร คาทอลิก. Ancak, Luther’in 1517’de endüljansı (günahların para karşılığında bağışlanmasını) protesto edişini de Chronologia’ya koyduğu için bu eseri Katolik Kilisesinin Yasak Kitaplar Listesine girdi. |
ก็อยากจะกลับมานะ แต่เดือนหน้าอาจต้องไปนิวยอร์ค Niyetim öyle, ama önümüzdeki ay New York'a gitmeliyim. |
คุณสามารถส่งคําเชิญให้กับผู้เข้าร่วมคนอื่น รวมถึงผู้ใช้นอกโดเมนได้หลังจากที่การประชุมเริ่มต้น โดยคลิก [Invite people] เชิญผู้คน Alanınızın dışındaki kullanıcılar da dahil olmak üzere ek katılımcı davet etmek için, toplantının başlamasından sonra [Invite people] Kullanıcı davet et seçeneğini tıklayın. |
Name=แบตเตอรีแลปทอบComment Dizüstü PiliComment |
มอยร่า ควีน คุณโดนจับแล้ว ข้อหาสมรู้ร่วมคิด Moira Queen, komplo kurmaktan tutuklusunuz. |
เรา คง พอ จะ นึก ภาพ ออก ว่า การ เดิน ทาง แบบ นั้น อาจ ก่อ ความ กังวล และ รู้สึก ไม่ แน่ ใจ แต่ เอปาฟะโรดีโต (อย่า จํา สับสน กับ เอปาฟรัศ แห่ง โกโลซาย) เต็ม ใจ ปฏิบัติ หน้า ที่ อัน ยากเย็น นี้. Bu tür bir yolculuğun kaygı ve kararsızlık duyguları yaratabileceğini tahmin edebilirsiniz, fakat Epafroditos (Koloseli Epafras’la karıştırılmamalıdır) bu zor görevi gerçekleştirmeye istekliydi. |
หากได้รับอีเมลน่าสงสัยที่ขอข้อมูลส่วนตัวหรือข้อมูลเกี่ยวกับการเงินของคุณ โปรดอย่าตอบกลับหรือคลิกลิงก์ใดๆ ในข้อความนั้น Kişisel veya finansal bilgilerinizin istendiği şüpheli bir e-posta alırsanız bu iletiyi yanıtlamayın veya içinde yer alan bağlantıları tıklamayın. |
ตัว อย่าง เช่น มี ฟอสซิล ของ นก ค้างคาว เทอโรแดคติล ที่ สูญ พันธุ์ ไป แล้ว. Örneğin, kuşlar, yarasalar ve soyu tükenmiş pterodactyluslar gibi türlü uçan yaratıklara ait fosiller mevcuttur. |
เห็นมั้ยละ ลุค Gördün mü Luke... |
สลิคต้องไม่ชอบใจแน่ Bu iş Slick'in hiç hoşuna gitmeyecek. |
ตอนที่เจคทําแบบทดสอบ มีเลขตัวไหนที่โดดเด่นไม๊ Jake onlarla oynarken öne çıkan sayılar oldu mu hiç? |
กับอพาร์ทเมนต์หก หรือ เจ็ดห้อง มันถูกกว่าที่จะเช่าบ้านเก่าของ อลิซาเบ็ต เทเล่อร์ในมาลิบู Stüdyo bir daire tutmaktansa, veya altı ya da yedi farklı daire kiralamaktansa, Elizabeth Taylor'ın Malibu ́daki eski evini çok daha ucuza kiralamışlardı. |
ความชั่วของมนุษย์ จะไม่มีอยุ่ในอีเดนเเห่งใหม่ İnsanoğlunun kötülükleri, yeni Eden'de kendine yer bulamayacak. |
น่าเศร้า ที่คําพูดนี้ยังคงถูกใช้อยู่ และยังคงมีผู้คน ในไนจีเรียทุกวันนี้ ที่เชื่อว่า ไม่เคยมี การลักพาตัวเด็กสาวชาวชิบอก Ne yazık ki bu sahte anlatı devam etti ve bugün Nijerya'da Chibok kızlarının aslında hiç kaçırılmadığına hâlâ inanan insanlar var. |
เมื่อ ลูก โต เป็น วัยรุ่น แล้ว ฉัน จะ ยัง สอน เรื่อง พระเจ้า แก่ เขา ได้ อย่าง ไร? Çocuğum ergenlik çağına girdiğinde ona ruhi eğitim vermeye nasıl devam edebilirim? |
อย่าง ไร ก็ ตาม เมื่อ ลูก ชาย ของ คุณ โต ขึ้น เขา ยัง ชื่นชม คุณ เหมือน ตอน ที่ เขา เป็น เด็ก ไหม? Peki yaşı ilerledikçe oğlunuzun size olan hayranlığı eskisi gibi devam ediyor mu? |
ฉันมีเรื่องคืบหน้าในคดีดอจเจอร์ Madrabaz vakasında bir gelişme var. |
ระยะ เวลา หนึ่ง เรา มี ส่วน ใน งาน หมวด ด้วย โดย เยี่ยม ประชาคม ต่าง ๆ ตั้ง แต่ หมู่ เกาะ ควีน ชาร์ล็อต ไป ทาง ตะวัน ออก ข้าม เทือก เขา ไป ถึง ทะเลสาบ เฟรเซอร์ และ ต่อ มา ก็ ไป ไกล ถึง เมือง พรินซ์ จอร์จ และ แมกเคนซี. Bir süre çevre faaliyetine katılıp, Queen Charlotte Adalarından doğuya giderek, dağların arasından Frazer Gölü ve sonra da Prince George kenti ve MacKenzie kasabasındaki cemaatleri ziyaret ettik. |
พวก นัก เดิน เรือ ใช้ เครื่องวัด แดด (เซกซ์แทนต์) และ ตาราง คํานวณ เพื่อ หา ค่า ละติจูด และ พวก เขา ใช้ นาฬิกา โครโนมิเตอร์ ของ เรือ ซึ่ง ตั้ง เวลา ตรง กับ เวลา มาตรฐาน กรีนิช เพื่อ หา ค่า ลองจิจูด. Denizciler enlemi hesaplamak için bir sekstant ve çizelgeler, boylamı belirlemek için de geminin Greenwich Ortalama Zamanına göre ayarlanmış kronometresini kullanırdı. |
ขอบคุณครับ สก็อตต์ Teşekkürler, Scott. |
ฉันเป็นวันแดดออกฝนตก เจค Ben güneşli yağmurlu bir günüm. |
เยี่ยม, อีริค. Ağzından bal damlıyor, Eric. |
จาก ตาราง “แผ่นดิน ไหว ครั้ง สําคัญ ของ โลก” ใน หนังสือ เทอรา โนน เฟอร์มา โดย เจมส์ เอ็ม. Terra Non Firma adlı kitabındaki “Significant Earthquakes of the World” (Dünyanın Önemli Depremleri) tablosundan, James M. |
Taylandlı öğrenelim
Artık ฮอรืโมนแลคโตจีนิค'ün Taylandlı içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Taylandlı içinde arayabilirsiniz.
Taylandlı sözcükleri güncellendi
Taylandlı hakkında bilginiz var mı
Tayland, Tayland'ın resmi dilidir ve Tayland'daki çoğunluk etnik grup olan Tayland halkının ana dilidir. Tayca, Tai-Kadai dil ailesinin Tai dil grubunun bir üyesidir. Tai-Kadai ailesindeki dillerin Çin'in güney bölgesinden geldiği düşünülmektedir. Lao ve Tay dilleri oldukça yakından ilişkilidir. Tay ve Lao insanları birbirleriyle konuşabilir, ancak Lao ve Tay karakterleri farklıdır.