Rusça içindeki помидор ne anlama geliyor?

Rusça'deki помидор kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte помидор'ün Rusça'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.

Rusça içindeki помидор kelimesi domates, altopak, banadura anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.

telaffuz dinle

помидор kelimesinin anlamı

domates

noun (''австр.'' Paradeiser)

Я вырастил помидоры в прошлом году, и они были очень хороши.
Geçen yıl domates yetiştirdim ve onlar çok iyiydi.

altopak

noun

banadura

noun

Daha fazla örneğe bakın

По обе стороны сотни лотков и торговцев. Повсюду кучи красного и зеленого перца чили, корзины спелых помидоров, груды о́кры.
Sokaklara yüzlerce tezgâh dizilmiş ve satıcılar mallarının başında duruyorlar: küme halinde kırmızı ve yeşil biberler, sepet sepet domatesler, yığın yığın bamyalar; bunların yanında radyolar, şemsiyeler, sabunlar, peruklar, kap kacak ve bir yığın ikinci el ayakkabı ve giysi.
Я люблю выращивать помидоры.
Domates üretmeyi severim.
Да, у меня есть помидоры.
Evet domates var.
Но если посмотреть на помидор ещё раз, можно заметить, что после того, как свет прошёл, помидор ещё светится.
Eğer bu domatese tekrar bakacak olursak, farkettiğiniz üzere, ışık domatesin üzerinden geçerken, domates parlamaya devam ediyor.
О боже, эти " традиционные " помидоры изумительны.
Tanrım, bu tereke domatesleri müthiş.
Зачем матери приносить мне помидоры?
Demek istediğim, neden annem bana domates getiriyor?
У нас тут есть помидоры.
Burada domatesimiz var.
Сегодня утром я видела самый большой в мире клубок из ниток, а днем - самый большой в мире помидор сорта " бычье сердце ".
Bu sabah dünyadaki en büyük ip yumağını gördüm, ve öğleden sonrada dünyanın en büyük dometesli bifteğini.
Теологи в Южной Америке были потрясены, потому что одна маленькая девочка в Чили разрезала помидор, и его сердцевина была такой же формы, как Розарий ( чётки ).
Bazı Güney Amerikalı dinbilimciler heyecanlanmıştı çünkü Şili'li küçük bir kız bir domatesi ikiye böldüğünde içindeki domates çekirdekleri tıpkı bir tespih gibi duruyorlardı.
Гибель семейных хозяйств - часть этой картины, как и почти все остальное, начиная с разрушения настоящих сообществ и заканчивая трудностями найти нормальные помидоры даже летом.
Ve aile çiftliklerinin yok olması da bu yap- bozun bir parçası, gerçek toplumun ölümünden tutun, yazın bile doğru düzgün domates bulmanın zorluğuna kadar, neredeyse her şeyin olduğu gibi.
Она светлая. но незнает как резать помидоры.
Sarışın falan, ama bir domates nasıl doğranır bilmiyor.
Помидоры?
Domates mi o?
Интернет-издание Al Jazeera рассказывает, что местные семьи начали сажать в городских садах рукколу, баклажаны, помидоры и арбузы, добавляя оттенки зеленого, красного и фиолетового к этой урбанистической радуге.
Al Jazeera'ya göre aileler bahçelerine roka, patlıcan, domates ve karpuz ekerek mahalleye gökkuşağına benzer yeşil, kırmızı ve mor tonları katıyor.
А почему я не вижу помидоров, салата или кресса?
Neden ben hiçbir yerde domatesli hindiba veya salata bulamıyorum?
Хочешь помидоров, Сэм?
Domates versene, Sam?
Удвоим урожай помидоров на квадратный фут.
Domates verimini metrekare başına ikiye katlarız.
Хочешь помидор?
Domates ister misin?
На улицах, поделенных пополам тенью, продолжалась жизнь, среди лотков с помидорами торчали охотничьи ружья.
Gölgenin ikiye biçtiği sokaklarda sürüp giden hayat, domates sepetleri arasında av tüfekleri.
Этот помидор вырос под музыку Моцарта.
İşte Mozart dinlerken büyüyen bir domates.
Огурец, помидор, яблоко, лук...
Salatalık, domates, elma, soğan.
Нет, я хочу красные помидоры.
Hayır, kırmızı domates istiyorum.
Если ты любишь что-либо, то забросай это помидорами.
Eğer birini seviyorsan, ona domates fırlat.
Они существуют вовсе не для того, чтобы выбирать самую красивую девушку года или самые дешевые помидоры этой недели.
Onların derdi yılın en güzel kızını ya da perşembe pazarının en ucuz domatesini bulup çıkarmak değil.
Том выращивает помидоры в своём саду.
Tom bahçesinde domates yetiştirir.
Я думаю, что ты вляпалась по самые помидоры, а теперь боишься.
Gözlerinin için bakarsak bence sende bu işlere dahil olmuşsun ve şimdi de korkuyorsun.

Rusça öğrenelim

Artık помидор'ün Rusça içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Rusça içinde arayabilirsiniz.

Rusça hakkında bilginiz var mı

Rusça, Doğu Avrupa'nın Rus halkına özgü bir Doğu Slav dilidir. Rusya, Beyaz Rusya, Kazakistan, Kırgızistan'da resmi bir dildir ve Baltık ülkeleri, Kafkaslar ve Orta Asya'da yaygın olarak konuşulmaktadır. Rusça, Sırpça, Bulgarca, Beyaz Rusça, Slovakça, Lehçe ve Hint-Avrupa dil ailesinin Slav kolundan türetilen diğer dillere benzer kelimelere sahiptir. Rusça, Avrupa'daki en büyük ana dil ve Avrasya'daki en yaygın coğrafi dildir. Dünya çapında toplam 258 milyondan fazla konuşmacı ile en çok konuşulan Slav dilidir. Rusça, ana dili konuşanların sayısına göre dünyada en çok konuşulan yedinci dil ve toplam konuşmacılar tarafından dünyanın en çok konuşulan sekizinci dilidir. Bu dil, Birleşmiş Milletler'in altı resmi dilinden biridir. Rusça ayrıca internette İngilizce'den sonra en popüler ikinci dildir.