İzlandaca içindeki för ne anlama geliyor?

İzlandaca'deki för kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte för'ün İzlandaca'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.

İzlandaca içindeki för kelimesi gezi, seyahat, yolculuk anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.

telaffuz dinle

för kelimesinin anlamı

gezi

noun

seyahat

noun

Eins og áður hefur komið fram bauð hann hinum unga Tímóteusi að slást í för með sér.
Daha önce sözü edildiği gibi genç Timoteos’u seyahat arkadaşı olması için davet etti.

yolculuk

noun

Konungssonurinn hefur lagt af stað í langa för.
Prens uzun bir yolculuğa çıktı.

Daha fazla örneğe bakın

Jesús bauð unga höfðingjanum þann ómetanlega heiður að safna fjársjóði á himnum í skiptum fyrir þessa efnislegu fórn. Þessi fjársjóður myndi hafa eilíft líf í för með sér fyrir hann og leiða til þess að hann fengi von um að ríkja með Kristi á himnum.
Kişinin sahip olduğu maddi şeyleri yoksullara vermesi özveridir. İsa bu maddi özverinin karşılığında genç yöneticiye paha biçilmez bir fırsat sundu.
Hvað hefur trú á lausnargjaldið haft í för með sér?
Fidyeye iman neyle sonuçlandı?
Nefndu sumt af því sem skírnin hefur í för með sér.
Vaftiz edilmenin getirdiği yararları ve nimetleri anlatın.
□ Hvers vegna hefur það gleði í för með sér þegar öldungar gæta þess sem þeim er trúað fyrir?
□ İhtiyarların emaneti korumasından neden sevinç duyulacaktır?
Ég einn skil hvernig á ađ undirbúa sig fyrir för.
Ben bir görev için nasıl hazırlanıcağımı anladım.
Ekki svo slæm för hingađ til.
Fena bir yolculuk olmadı galiba.
En börn finna til meira öryggis og virða og elska foreldra sína meira ef þau vita að „já“ þeirra þýðir já og „nei“ þýðir nei — jafnvel þótt það hafi refsingu í för með sér. — Matteus 5:37.
Fakat çocuklar, ana babaları “Evet” dediyse evet, “Hayır” dediyse hayır olduğunu bilirse, bunun sonucunda ceza alsalar bile, kendilerini daha güvende hisseder ve ana babalarına saygı ve sevgileri artar (Matta 5:37).
Það hefur líf í för með sér fyrir okkur!
Bu, bizim için hayat anlamına gelir!
7 Hvernig veit rákaskríkjan að hún á að bíða eftir kuldaskilum, og að þau hafa í för með sér gott veður og meðbyr?
7 Bu ormanötleğeni, soğuk hava cephesini beklemesi gerektiğini, bunun güzel hava ve arkadan esen bir rüzgâr demek olduğunu nereden biliyor?
20 Ef við lítum aðra sömu augum og Guð hefur það í för með sér að við boðum öllum fagnaðarerindið, óháð aðstæðum þeirra.
20 İnsanları Tanrı’nın gördüğü gibi görmek, koşulları ne olursa olsun, herkese iyi haberi duyurmak anlamına da gelir.
17 „Hið ósýnilega“ er meðal annars sú blessun sem Guðsríki hefur í för með sér.
17 ‘Görünmeyenlerin’ kapsamına Krallığın nimetleri de girer.
Ég lét færa mig til í starfi sem hafði í för með sér að launin lækkuðu um helming og svo fór ég að taka þátt í boðunarstarfinu á nýjan leik.“
İşimde, eski maaşımın yüzde 50’sini alacağım daha düşük bir konumu kabul ettim ve tekrar iyi haberi duyurmaya başladım.”
8 Slæmur félagsskapur hefur hörmulegar afleiðingar í för með sér.
8 İsrailoğulları kötü arkadaşlar edinmenin feci sonuçlarını yaşadı.
Þjónn þinn varðveitir þau kostgæfilega, að halda þau hefir mikil laun í för með sér.“
Kulun da onlarla sakınır. Onları tutmakta büyük karşılık vardır.”
Það myndi hafa í för með sér að jörðin sneri sömu hlið að sólu í heilt ár.
Bu, bütün bir yıl boyunca Yer’in hep aynı kısmının Güneş’i göreceği anlamına gelirdi.
13 Fyrir þá sem fluttu til annars lands hafði þetta í för með sér að venjast nýju heimili, vinna með bræðrum og systrum sem þeir þekktu ekki fyrir og ef til vill að læra nýtt starf.
13 Başka bir ülkeye taşınan kardeşlerin yeni bir eve alışmaları, tanımadıkları kardeşlerle hizmet etmeleri ve muhtemelen yeni bir iş öğrenmeleri gerekti.
Hann sagði: „Þjónn þinn varðveitir þau kostgæfilega, að halda þau hefir mikil laun í för með sér.
Kendisi şunları söyledi: “Kulun da onlarla sakınır; onları tutmakta büyük karşılık vardır.
Að þekkja Guð og gera hans vilja hefur „mikil laun í för með sér.“ — Sálm.
İşte o zaman, Tanrı’nın iradesini bilip yapmaktan “büyük karşılık” elde edeceğiz.—Mezm.
Þar eð tyftarar voru sífellt í för með börnum var oft litið á þá sem harðneskjulega verði og talað um að þeir beittu hörðum refsingum og væru alltaf með smásmugulegar, tilgangslausar og þreytandi ásakanir á vörunum.
Sürekli çocuklarla birlikte olduklarından, eğiticiler baskıcı gardiyanlar, sertlikle terbiye eden kişiler, ayrıca sıradan, önemsiz, sıkıcı ve etkisiz suçlamaların bitmek bilmez kaynağı olarak ün kazandılar.
Ūađ gæti veriđ skynsamlegt ađ halda áfram för.
İlerlemek bana daha mantıklı geliyor.
Ūangađ er för okkar heitiđ, inn í Mordor.
Bu yüzden Mordor'a gidiyoruz.
Langlyndi Jehóva hefur hjálpræði í för með sér
Yehova’nın Sabrı Kurtuluş Demektir
Það er lífsstefna sem hefur sanna hamingju í för með sér.
Bu, gerçek mutluluk veren davranış tarzıdır.
Núna eru postularnir 12 og nokkrar konur með í för.
Bu kez yanında, 12 resulüyle birlikte bazı kadınlar da vardı.
Eilíft líf í yndislegum og friðsælum heimi þar sem enginn þarf að óttast veikindi, stríð, hungur eða dauða hefur vissulega óþrjótandi hamingju og blessun í för með sér.
Hastalık, savaş, açlık ya da ölüm tehdidinin olmadığı barış dolu bir ortamda sonsuza dek yaşamak, şüphesiz sonu gelmeyecek bir mutluluğun ve nimetlerin kapısını açacak.

İzlandaca öğrenelim

Artık för'ün İzlandaca içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İzlandaca içinde arayabilirsiniz.

İzlandaca hakkında bilginiz var mı

İzlandaca bir Cermen dilidir ve İzlanda'nın resmi dilidir. Germen dil grubunun Kuzey Germen şubesine ait bir Hint-Avrupa dilidir. İzlandaca konuşanların çoğunluğu İzlanda'da yaşıyor, yaklaşık 320.000. Danimarka'da 8.000'den fazla yerli İzlandalı konuşmacı yaşıyor. Dil ayrıca Amerika Birleşik Devletleri'nde yaklaşık 5.000 kişi ve Kanada'da 1.400'den fazla kişi tarafından konuşulmaktadır. İzlanda nüfusunun %97'si İzlandaca'yı ana dili olarak görse de, İzlanda dışındaki topluluklarda, özellikle Kanada'da konuşanların sayısı azalmaktadır.